-
6th Temmuz 2008

Peygamberin insani yönü-yanılabilmesi

posted in *PEYGAMBER |

a)Ağaçların aşılanması: 5949-“Resûlullah Medine’ye geldiğinde, Medineliler hurma aşılıyorlardı: “Ne yapıyorsunuz?” diye onlara sordu. Medineliler: “Bu, eskiden beri yapmakta olduğumuz bir şey!” deyip (açıkladılar). Resûlullah da: “Eğer bunu yapmasanız belki de sizin için daha iyi olur!” buyurdular. Bunun üzerine Medineliler o işi bıraktılar. Hurma ağaçları (o yıl çağla) döktü (ve meyve tutmadı). Durum Resûlullah’a haber verilince şöyle buyurdular: “Bilin ki, ben bir beşerim. Size dininizle ilgili bir emirde bulunursam onu derhal alın. Eğer kendi re’yime dayanan bir şey emredersem, bilin ki ben bir insanım!” Müslim, Fezail 140, (2362).

b)Hukuki anlaşmazlık: 4897-“Resûlullah, odasının kapısında bir münakaşa işitmişti. Yanlarına çıkıp: “Ben bir beşerim. Bana ihtilaflılar gelir. Bunlardan biri, diğerine nazaran daha belâgatlı (ikna edici) olur. Ben de onun doğru söylediğini zanneder, lehine hükmederim. Ancak kime bir müslümanın hakkını vermiş isem, bunun ateşten bir parça olduğunu bilsin. O ateşi ister yüklensin, ister terketsin (kendisi bilir)” buyurdular.” [Buharî, Şehadat 27, Mezalim 16, Hiyel 9, Ahkam 20, 29, 31; Müslim, Akdiye 5, (1713); Muvatta, Akdiye 1, (2, 719); Ebu Davud, Akdiye 7, (3583, 3584); Tirmizî, Ahkam 11, (1339); Nesâî, Kudat 13, (8, 233).]

c)Kırıcılık: 5361-“Resûlullah buyurdular ki: “Allahım, ben senden hulf etmeyeceğin bir ahd talep ediyorum. (Biliyorsun) ben bir beşerim. Hangi mü’mine (hatâen) eziyet verir, kırıcı söz sarfeder, lânette bulunur, değnek vurup (canını yakar)sam bu haksızlığı onun hakkında, Kıyamet günü bir rahmet, (sevabında) bir artış, sana bir yaklaşma vesilesi kıl.” Buhari, Da’avat 34; Müslim, Birr 90, (2601).

d)Öfkelenmek: 5362-“Resûlullah’ın yanına iki kişi girdi. Resûlullah’a bir şeyler söylediler. Fakat ne söylediklerini bilmiyorum. Söyledikleriyle Resûlullah’ı kızdırmışlardı. Onlara lânet etti, sebbetti (kırıcı konuştu). Adamlar çıkınca: “Vallahi! Ey Allah’ın Resûlü! Bunların kazandığı hayrı kim kazanabilir?” dedim. “Bu da ne?” buyurdular. “Onlara lanet ettin, sebbettin” dedim. “Benim Rabbime ne şart koştuğumu bilmiyor musun? Dedim ki: “Allahım, ben bir beşerim. (Beşerin razı olduğu gibi razı olur, beşerin kızdığı gibi kızarım.) Öyleyse mü’minlerden hangisine (hak etmediği halde) lanet edersem, sebbedersem bunu onun hakkında (tahür (günahlarından temizlik vesilesi)), (sevabında) bir artış ve ücret kıl!” buyurdular.” Müslim, Birr 88, (2600).

e)Unutarak cünüp olarak namaz kılmaya girişim: 3785-“Namaza kalkılıp saflar düzlenmişti ki, Resûlullah geldi, namazgâhına geçti. O anda cünüb olduğunu hatırladı. Bize: “Yerinizde durun!” deyip, hemen ayrılıp yıkanmaya gitti. Gusledip dönünce başından henüz su damlıyordu. Tekbir getirdi, namaza durdu. Beraber namaz kıldık…” Buhari, Tirmizi ve diğer tüm altı kitap 3786-“Resûlullah, sabah namazını kıldırmak üzere (mescide) girmişti. Eliyle “Yerinizde durun!” diye işaret buyurdu (ve çıktı). Sonra başından su damladığı halde geri geldi ve cemaate namazlarını kıldırdı.” 3787-Bir rivayette: “…Namazı tamamlayınca: “Ben de bir insanım. (İlk geldiğimde) cünübtüm” buyurdu” denmiştir. [Buhârî, Gusl 17, Ezan 24, 25; Müslim, Mesâcid 157, (605); Muvatta, Tahâret 79, (1, 48); Ebu Dâvud, Tahâret 94] AÇIKLAMA:1-Yukarıdaki rivayetlerde, Resûlullah’ın sabah vaktinde cünüb olduğunu unutarak, cemaate namaz kıldırmak üzere camiye gelip namazgahına kadar geçtiğini görmekteyiz. Namaza duracağı sırada durumunu hatırlıyor; cemaate beklemelerini işaret buyurarak, hemen gidip yıkanıp dönüyor ve namazı kıldırıyor. Namazdan sonra, özrünü belirterek durumu tavzih ediyor. Ulema, bu hadisten peygamberlerin ibadet hususunda unutmalarının caiz olduğu hükmünü çıkarmıştır.

f)Unutarak cünüp olarak namaz kılma: 3788-“Hz. Ömer halka sabah namazını kıldırdı ve arkadan Curuf nam mevkideki arazisine gitti. Orada, elbisesinde meni bulaşığı gördü.”Biz dedi, yağlı yeyince, damarlarımız gevşedi (bu yüzden ihtilam olduk).”Derhal yıkandı ve elbisesinde gördüğü meni bulaşığını da yıkadı. Sonra, namazını iade etti.”

g)Namazı kaçırma: 2342-“Resûlullah’la beraber bir gece boyu yürüdük. Cemaatten bazıları: “Ey Allah’ın Resülü! Bize mola verseniz!” diye talepte bulundular. Efendimiz: “Namaz vaktine uyuya kalmanızdan korkuyorum” buyurdu. Bunun üzerine Hz. Bilâl: “Ben sizi uyandırırım!” dedi. Böylece Resûlullah mola verdi ve herkes yattı. Nöbette kalan Bilâl de sırtını devesine dayamıştı ki gözleri kapanıverdi, o da uyuyakaldı. Güneşin doğmasıyla Resûlullah uyandı ve: “Ey Bilâl! Sözün ne oldu?” diye seslendi ve Hz. Bilâl: “Üzerime böyle bir uyku hiç çökmedi” diyerek cevap verdi. : “Allah Teâlâ , ruhlarınızı dilediği zaman kabzeder, dilediği zaman geri gönderir. Ey Bilâl! Halka namaz için ezan oku” buyurdu. Sonra abdest aldı ve güneş yükselip beyazlaşınca kalktı, kafileye cemaatle namaz kıldırdı.” Buhârî, Mevâkît 35, Tevhîd 31; Müslim, Mesâcid 309-311; Muvatta, Vaktu’s-Salât 25; Ebu Dâvud, Salât 11, (435-441); Tirmizî, Salât 130, (177), Tefsir, Tâ-hâ (3162); Nesâî, Mevâkît 53, 54, 55, (1, 294-298), İmâmet 47, (2,106).

3)Peygamber de bir insandır, unutabilir ve yanılabilir

2343-“Güneşin harareti onları uyandırınca kalktılar, bir müddet yürüdüler, sonra tekrar konaklayıp abdest aldılar. Hz. Bilâl ezan okudu… Sabah namazını kıldılar. Namazdan sonra hayvanlara binip yola koyuldular. Giderken birbirlerine: “Namazımızda ihmalkârlık ettik” diye yakınıyorlardı. Resûlullah: “Uyurken (vâki olan namaz kaçması) ihmal sayılmaz, ihmal uyanıklıktadır. Sizden biri, herhangi bir namazda gaflete düşer kaçırırsa, hatırlayınca onu hemen kılsın. Ertesi sabahın namazı da mütad vaktinde kılınır” buyurdu.” Buhârî, Mevâkît 35; Müslim, Mesâcid 309-311]

742-“Allah bir adamın içinde iki kalp yaratmadı…” (Ahzâb, 4) meâlindeki âyet hakkında şunu söylerdi: “Bir gün, Hz. Peygamber namaz kılmak için kalkmıştı, namazda bir hata yaptı. Cemaatte onunla namaz kılan münafıklar derhal: “Bakın, bunun iki kalbi var, bunlardan biri sizinle, biri onlarla (Ashabıyla)” dediler. İşte onların bu sözü üzerine bu âyet nazil oldu.” [Tirmizî, Tefsir, Ahzâb, (3197).]

This entry was posted on Pazar, Temmuz 6th, 2008 at 14:04 and is filed under *PEYGAMBER. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

Yorum Yaz