-
3rd Ekim 2008

İslam’da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü- Cengiz ÖZAKINCI

posted in KİTAPLAR |

(Çoktanrıcılıkta Yahudilikte Hıristiyanlıkta Gericilik ve) İSLAM’DA BİLİMİN YÜKSELİŞİ VE ÇÖKÜŞÜ- Cengiz ÖZAKINCI
(827-1107) Müslüman Toplumlarda Bilimsel Gerilemenin Tarihsel Kökenleri- ‘Mutezile Devrimi’nden ‘Gazzali Karşı Devrimi’ne

Bilim tarihine Batı gözlüğüyle bakanlar, Batı’nın bugünkü bilimsel üstünlüğünü ya ‘Eski Yunan – Roma Kültür Kökeni’ne ya da ‘Yahudi-Hıristiyan Din Kökenleri’ne bağlayarak, ‘Doğu’nun bugünkü geriliği tümüyle İslam’ın gerici bir din olmasından kaynaklanmaktadır; Doğu, İslam’dan çıkmadıkça bilimde ilerleyemez’ görüşünü yaymaktadır. Cengiz Özakıncı, bu kitabında, Müslüman toplumlara yönelik ‘Hıristiyan Misyonerliği’nin en incelmiş, en sinsi biçimi olan bu görüşü çürüterek, Batı’nın bugünkü bilimsel üstünlüğünü Yahudiliğe ya da Hıristiyanlığa değil, tümüyle Müslüman bilgin ve düşünürlere borçlu olduğu gerçeğini, hem de hiçbir Yahudi, Hıristiyan Batılı’nın yadsıyamayacağı türden Batı kaynaklı belgelerle göstermektedir. Kitapta yer alan ve çoğunun tıpkı basımı Türkiye’de ilk kez bu kitapta yayımlanan bu unutturulmuş Batı kaynaklı belgeler, bir yandan Batı’da Yahudilikten ve Hıristiyanlıktan kaynaklanan eli kanlı bilim düşmanlığının tüyler ürpertici boyutlarını apaçık gözler önüne sererken, bir yandan da 800-1100 yılları arasında Müslüman ülkelerde deneysel ve düşünsel bilimlerin doruğa tırmandığını, Batı’nın ancak Müslüman bilginlerin buluşlarını kavradıktan sonradır ki bilimsel alanda ilerlemeye başladığını kanıtlamaktadır. Kilise’nin bilim düşmanlığı ve bilim adamlarının Papalık fermanlarıyla nasıl odun ateşinde törenle diri diri yakıldıkları bu kitapta doğrudan Vatikan arşiv belgeleri ve John Foxe’un 1563’te Kraliçe I. Elisabeth’e sunduğu raporda yer alan resimlerle gözler önüne serilirken; tüm kişisoyunun ve Batılıların Cebir’i Müslüman bilgin Horezmi’ye; optik bilimleri, yer çekimini Newton’a değil El-Hasan’a; tıbbi eczacılığı, otopsi yöntemlerini, aşı uygulamasını İbni Sina’ya; gökbilimi Zerkali’ye, Toplumbilimi İbni Haldun’a; felsefeyi mantığı İbni Rüşd’e, Farabi’ye, sezaryanla doğum yaptırmayı Biruni’ye; matematiği, fiziği, kimyayı, biyolojiyi hepsini ama hepsini tümüyle Müslüman bilginlere borçlu olduğunu yine Batı kaynaklı arşiv belgelerinin tıpkı basımlarından örnekler sunarak ortaya koymaktadır. Kitabın son bölümünde “Peki ama nasıl oldu da 400 yıl boyunca Batı’ya bilim öğreten Müslümanlar, bilimin öncülüğünü Batı’ya kaptırıp, bugün Batı’dan bilim dilenir duruma düştüler? ” sorusuna eğilen Özakıncı, bugüne dek doyurucu bir yanıt verilemeyen bu soruyu bilimsel verilere dayanarak, herkesin anlayabileceği bir dille açıklarken; bu kitapla, aynı zamanda Bizans İmparatoru İkinci Manuel’in, “Muhammed vadettiği inancı kılıçla yayma emrinden başka hangi yeniliği getirmiştir, gösterin bana? ” sözlerini yineleyen Papa XVI. Benedict’e tokat gibi bir yanıt niteliği taşımaktadır. (Otopsi yayınları)

This entry was posted on Cuma, Ekim 3rd, 2008 at 13:39 and is filed under KİTAPLAR. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

There is currently one response to “İslam’da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü- Cengiz ÖZAKINCI”

Why not let us know what you think by adding your own comment! Your opinion is as valid as anyone elses, so come on... let us know what you think.

  1. 1 On Haziran 5th, 2012, simurg said:

    İkinci musîbet, İslâm dîninde samîmî olan kimseler sebebiyle doğmuşdur. Bunlar, felsefecilere âid bütün ilmleri red etmeyi dîne hizmet saydılar. Böylece, onların bütün ilmlerini red edip, câhil olduklarını iddi’â etdiler. Hattâ onların güneş ve ay tutulması ile alâkalı sözlerini kabûl etmediler.

    Bu iddi’âların dîne muhâlif olduğunu söylediler. Câhillere yakışan bu iddi’âları, güneşin ve ayın tutulmasını kesin delîllerle bilen kimse işitince, kendi delîlinde şübheye düşmez. Fekat islâm dîninin kat’î delîlleri tanımadığını, câhillik üzerine kurulduğunu zan eder ve felsefeye karşı sevgisi artar. İslâmiyyetden yüz çevirir. Bu ilmleri red etmekle, islâmiyyete hizmet yapdıklarını zan edenlerin, din aleyhinde işledikleri cinâyet çok büyükdür. İslâmiyyetde bu ilmler hakkında müsbet ve menfî bir şey bildirilmemişdir. Bu ilmlerde de dînî mes’elelere dokunacak birşey yokdur.”gazali

Yorum Yaz