-
21st Eylül 2008

Salihat İşlemek

posted in SALİH AMEL |

 

SALİHAT İŞLEMEK

“Salihat işleyenler” olarak çevirdiğimiz kalıp, Kur`an`da toplam 62 ayette yer almıştır.

Bu kalıbın pek çok meal ve tefsirde olduğu gibi “amel-i salih işleyenler” şeklinde çevrilmesi yanlıştır.

“Islah” sözcüğünden türemiş olan “salihat”; düzeltmek demektir.

“Salihat işlemek” ise; bozuk olan şeyi düzeltmek, düzelticilik yapmak, düzeltmeye yönelik işler yapmak anlamlarına gelir.

Kur`an, bozuklukları düzeltme faaliyetinde bulunanları tek kelime ile ifade etmiş ve bu kimseleri “muslih” olarak isimlendirmiştir.

 

(BAKARA suresi 11. ayet)

“Onlara, “Yeryüzünde bozgun çıkartmayın” dendiğinde, “Tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz” demişlerdir.”

(BAKARA suresi 220. ayet)

“Dünya ve âhıret hakkında… Sana yetimlerden de soruyorlar. De ki: “Onları, işe yarar hale getirmek kendileri için daha hayırlıdır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir.” Allah, bozguncuyu barışseverden ayırmasını bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi zora sürerdi. Allah, tüm onurların sahibi, tüm hikmetlerin sahibidir.”

(A’RAF suresi 170. ayet)

“Kitap’a sarılanlar ve namazı kılanlara gelince, biz, barışsever iyilerin ödülünü zayi etmeyiz.”

 
(HÛD suresi 117. ayet)

“Halkı iyilik ve barış sevenler olsaydı, Rabbin o kentleri/medeniyetleri zulümle helâk edecek değildi ya!”

(KASAS suresi 19. ayet)

“Mûsa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o şöyle dedi: “Dün bir adamı öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde zorba olmaktan başka bir şey istemiyorsun. Barışseverlerden olmak gibi bir niyetin yok.”

             
Kur`an; Asr Suresinde 3. ayette geçen;

“Hakkı ve sabrı tavsiyeleşme” ayeti,

Bakara suresinin 277. ayetinde geçen “namaz kılma ve zekât verme”,

Hud suresinin 23. ayetinde geçen “edep ve gönülden Allah`a boyun eğme”  kavramlarını, aynı ayet içinde ayrı ayrı zikretmek suretiyle,  “salihat”tan ayırmıştır.

Yani,
“hakkı ve sabrı tavsiyeleşme”,
“namaz kılma ve zekât verme”,
“edep ve gönülden Allah`a boyun eğme”
gibi hasenat, Kur`an`a göre “salihat”tan sayılmamaktadır.

             
Kur`an`daki bu hususlar dikkate alınarak “salihat” konusunda şunları söylemek mümkündür:
1.     Namaz kılmak,
2.     Oruç tutmak,
3.     Zekât vermek  salihat işlemek değildir.

Ama öğüt verme yolu ile;
1.     Namaz kılmayanı namaz kılar hale getirmek,
2.     Zekât vermeyeni zekât verir hale getirmek,
3.     Oruç tutmayanı da oruç tutar hale getirmek,  salihat işlemektir.

Bu kavramı toplumsal boyuta taşıdığımızda ise; bulunduğumuz zaman ve zeminde;
1.     adlî,
2.     idarî,
3.     siyasî,
4.     iktisadî …  alanlarda her türlü bozukluğun düzeltilmesi için gösterilecek çaba, yapılacak uygulama, salihat işlemektir.

       

Bu konuda, “dışa yansımayan işler” demek olan hasenat ile salihat arasındaki fark iyi anlaşılmalıdır.

Rabbimiz de bu iki konu arasındaki farkı; her bir haseneye on karşılık verirken En`âm 160), salihat karşılığında cenneti vadetmek suretiyle çok açık bir şekilde belirlemiştir.

 

Bu “amilus salihati” salihat işlemek olarak düşünelim ve ayetleri bir de öyle okuyalım derim.

(BAKARA suresi 25. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyvadan bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: “İşte bu, daha önce rızklandırıldığımız şey!” Bu rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır.”

(BAKARA suresi 82. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar ise cennetin dostudurlar. Onlar da orada sürekli kalacaklardır.”

(BAKARA suresi 277. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üreten, namazı kılan, zekatı verenler için Rableri katında kendilerine özgü ödülleri vardır. Korku yoktur onlar için. Tasalanmayacaklardır onlar…”

 
(ÂLİ IMRÂN suresi 57. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Allah onlara ödüllerini tam olarak verecektir. Allah zalimleri sevmez.”

 
(NİSA suresi 34. ayet)

“Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah’ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür.”

(NİSA suresi 57. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Hep orada kalacaklardır, sonsuza dek. Orada kendileri için tertemiz eşler de olacaktır. Ve onları, en güzel biçimde serinleten bir gölgeye kavuşturacağız.”

(NİSA suresi 122. ayet)

“İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Sonsuza değin kalacaklardır orada. Allah’ın şaşmaz vaadidir bu. Söz söyleme bakımından Allah’tan daha doğru ve tutarlı kim olabilir?”

(NİSA suresi 124. ayet)

“Erkek veya kadın, inanmış olarak hayra ve barışa yönelik işler yapanlar cennete gireceklerdir. Ve zerre kadar zulme uğratılmayacaklardır.”

(NİSA suresi 173. ayet)

“Bunun ardından da inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanların ödüllerini tam verecek ve lütfundan onlara fazlalıklar da bağışlayacaktır. Kulluktan çekinip büyüklük taslayanlara gelince, onlara korkunç bir azapla azap edecektir. Böyleleri, kendileri için Allah’tan başka ne bir dost bulacaklardır ne de bir yardımcı.”

(MÂİDE suresi 9. ayet)

“Allah, inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlara vaatte bulunmuştur: Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.”

(MÂİDE suresi 93. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.”

(A’RAF suresi 42. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar -ki biz, her benliğe ancak yaratılış kapasitesi ölçüsünde görev yükleriz- ise cennetin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır orada.”

(YÛNUS suresi 4. ayet)

“Allah’tan hak bir vaat olarak hepinizin dönüşü yalnız O’nadır. Yaratılışı başlatır, sonra yarattıklarını varlık alanına ardarda çıkarır ki, iman edip hayra ve barışa yönelik amelleri yerli yerince sergileyenleri ödüllendirsin. Küfre dalanlara gelince, onlar için, nankörlük edip gerçeği örtmeleri yüzünden, kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azap öngörülmüştür.”

(YÛNUS suresi 9. ayet)

“İman edip haya ve barışa yönelik amel sergileyenlere gelince, Rableri onları imanlarıyla doğruya ve güzele iletir. Nimetlerle dolu cennetlerde onların altlarından ırmaklar akacaktır.”

 
(HÛD suresi 11. ayet)

“Sabredip hayra ve barışa yönelik amel sergileyenler böyle yapmazlar. Bunlar kendileri için bir yarlıgama ve büyük bir ödül öngörülen kişilerdir.”

(HÛD suresi 23. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yaparak Rablerine içten bir bağlılıkla boyun eğenlere gelince, onlar cennet halkıdırlar. Sürekli kalacaklardır orada.”

(RA’D suresi 29. ayet)

“İman edip hak ve barış uğruna iyi işler yapanlara mutluluk ve müjde var, güzel bir gelecek var.”

(İBRÂHİM suresi 23. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlar ise rablerinin izniyle altlarından ırmaklar akan cennetlere sokulmuşlardır. Sürekli kalıcıdırlar orada. Birbirlerine esenlik dilemeleri, “selam” şeklindedir.”

(İSRÂ suresi 9. ayet)

“Şüpheniz olmasın ki bu Kur’an en kalıcı, en doğru olana kılavuzlar ve müminlere şu yolda müjde verir: Hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için büyük bir ödül vardır.”

(KEHF suresi 2. ayet)

“Katından dosdoğru gelen açık bir söz olarak indirdi onu. Ki, zorlu bir iş ve oluş konusunda uyarsın ve barışa yönelik hayırlı ameller sergileyen müminlere, kendileri için güzel bir ödül öngörüldüğünü muştulasın…”

(KEHF suresi 30. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik ameller sergileyenlere gelince, kuşkusuz ki biz, güzel iş yapanların ödülünü yitirmeyeceğiz.

(KEHF suresi 46. ayet)

“Mal ve oğullar, şu iğreti dünya hayatının süsüdür. Barışa ve hayra yönelik kalıcı eylemlerse, Rabbin katında sevapça da üstündür, beklenti bakımından da.”

(KEHF suresi 107. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onların konuk evleri Firdevs cennetleri olacaktır.

(MERYEM suresi 76. ayet)

“Allah, doğru yolda olanların hidayetini artırır. Barışa ve hayra yönelik kalıcı işler, Rabbin katında sevapça daha üstün, sonuç bakımından daha hayırlıdır.”

(MERYEM suresi 96. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Rahman onlar için bir sevgi oluşturacaktır.”

(TÂHÂ suresi 75. ayet)

“O’nun huzuruna, hayra ve barışa yönelik iyilikler üretmiş bir mümin olarak varana gelince, işte böyleleri için çok yüksek dereceler öngörülmüştür.”

(ENBİYÂ suresi 94. ayet)

“Kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik işlerden bir şey yaparsa, onun gayretine nankörlük edilmez. Biz böylesi lehine kâtiplik ederiz.

(HAC suresi 14. ayet)

“Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Allah, dilediğini yapar.”

(HAC suresi 23. ayet)

“Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Orada, altından bilezikler ve inciyle süsleneceklerdir. Ve orada giysileri ipektir.”

(HAC suresi 50. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.”

(HAC suresi 56. ayet)

“O gün mülk ve yönetim Allah’ındır. Aralarında O, hüküm verecektir. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, nimetlerle dolu cennetlerde olacaklardır.”

 

(ŞUARA suresi 227. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, Allah’ı çok ananlar ve zulme uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp baş aşağı döneceklerini yakında bilecekler.”

(ANKEBÛT suresi 7. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik hareketler sergileyenlere gelince, biz onların çirkinliklerini elbette ki örteceğiz. Ve biz onları, yapmakta oldukları işlerin en güzeliyle elbette ödüllendireceğiz.”

(ANKEBÛT suresi 9. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik eylemler sergileyenlere gelince, biz onları elbette ki barışseverler arasına koyacağız.”

(ANKEBÛT suresi 58. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetin görkemli odalarına yerleştireceğiz. Sürekli kalacaklardır orada. Ne güzeldir iş yapıp değer üretenlerin ödülü!”

 

(RÛM suresi 15. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar bir bahçe içinde mutlu kılınırlar.”

(RÛM suresi 45. ayet)

“Çünkü Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, öz lütfundan ödüllendirecektir. O, nankörlükleri sevmez.”

(LOKMAN suresi 8. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik fiiller sergileyenlere gelince, onlar için nimetlerle dolu cennetler vardır.”

(SECDE suresi 19. ayet)

“İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için, yaptıklarına karşılık olarak barınacakları cennet konakları vardır.”

(FATIR suresi 7. ayet)

“Küfre sapanlar için şiddetli bir azap vardır. İman edip hayra ve barışa yönelik ameller işleyenlere gelince onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül olacaktır.”

(SÂD suresi 24. ayet)

“Davûd dedi ki: “Vallahi, senin bir tek koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş. Zaten ortaklardan birçoğu birbiri aleyhine haksızlık ve zulme sapar. İman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar da pek azdır.” Davûd, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen Rabbinden af diledi; rükû ederek yerlere eğildi ve Allah’a yöneldi.”

(SÂD suresi 28. ayet)

“Yoksa biz, iman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanları, yeryüzünde fesat çıkaranlarla aynı mı tutacağız? Yoksa takva sahiplerini, arsız sapıklar gibi mi yapacağız?”

(MÜ’MİN suresi 58. ayet)

“Körle gören, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla kötülük üretenler bir olmaz. Ne kadar da az düşünüyorsunuz!”

(FUSSİLET suresi 8. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır.”

(ŞÛRÂ suresi 22. ayet)

“Kazandıkları, tepelerine inerken o zalimlerin korkudan titrediklerini göreceksin. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarsa cennetlerin bahçelerindedir. Rableri katında kendileri için, diledikleri herşey vardır. İşte budur o büyük lütuf.”

(ŞÛRÂ suresi 23. ayet)

“Allah’ın, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur. De ki: “Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum.” Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr’dur, çok affeder; Şekûr’dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür eder.”

 
(ŞÛRÂ suresi 26. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların dualarını O cevaplıyor, lütfundan onlara fazlasını O veriyor. İnkârcılara da şiddetli bir azap var.”

(CÂSİYE suresi 21. ayet)

“Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümler onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar!”

(CÂSİYE suresi 30. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların durumu şu: Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte açık zafer budur.”

(MUHAMMED suresi 2. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar ve Muhammed’e indirilene -ki o onların Rablerinden bir haktır- inanmış olanlara gelince, Allah onların çirkin davranışlarını örtmüş ve gönüllerini barışa yöneltmiştir.”

(MUHAMMED suresi 12. ayet)

“Şu bir gerçek ki Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Küfre sapanlarsa zevk edip eğlenmeye bakarlar; davarların yediği gibi yer-içerler. Varacakları yer ateştir onların.”

(FETİH suresi 29. ayet)

“Muhammed, Allah’ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah’tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri/izi vardır. Bu onların Tevrat’taki nitelikleri. İncil’deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir.”

(TALÂK suresi 11. ayet)

“Bir elçi indirmiştir ki, iman edip hayra ve barışa yönelik işler sergileyenleri, karanlıklardan nura çıkarmak için Allah’ın ayetlerini açık-seçik okur. Allah’a inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanları Allah, altlarından ırmaklar akan cennetlere/bahçelere koyacaktır. Onlar orada sonsuza dek kalıcıdır. Allah böylesi için rızkı gerçekten güzelleştirmiştir.”

(İNŞIKAK suresi 25. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar müstesnadır. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.”

(BÜRÛC suresi 11. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince onlar için, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Büyük başarı işte budur.”

(TÎN suresi 6. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik iş üretenler müstesna. Bunlar için kesintisiz bir ödül vardır.”

(BEYYİNE suresi 7. ayet)

“İman edip hayra ve barışa yönelik fiiller sergileyenlere gelince, işte onlardır yaratılmışların en hayırlısı.”

(ASR suresi 3. ayet)

“İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı önerenler, birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır.”

İnanan, inandığına teslim olandır.

İnanan, inandığı gibi yaşayandır.”  http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=2883&PN=3

This entry was posted on Pazar, Eylül 21st, 2008 at 10:19 and is filed under SALİH AMEL. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

Yorum Yaz