-
7th Temmuz 2008

Ayın yarılması-Diyanet tefsiri

posted in AYIN YARILMASI |

Bu âyetin yorumunda âlimler arasında ge­niş tartışmalar cereyan etmiş, hatta bu konuda özel risaleler yazılmıştır

Bu ifadenin kıyamete yakın bir zamanda ortaya çıkacak kozmik bir değişik­liği haber verdiğini savunanlar ise özetle şu delilleri ileri sürerler:

Geçmiş za­man kalıbındaki bu fiille gelecek zamanın kastedilmesi mümkündür. Nitekim bir­çok âyette bunun örnekleri mevcuttur; özellikle gelecekteki bir olayın mutlaka gerçekleşeceğini ifade etmek üzere gelecek zaman yerine geçmiş zaman fiilinin kullanımı yaygındır. Tabiîn âlimlerinden Hasan-ı Basrî ve Atâ b. Ebû Rebâh’m da âyeti bu şekilde yorumladıkları rivayet edilmiştir.

Konuya ilişkin rivayetlerde haberi aktaran bazı sahâbîlerin olayın vukuu sırasında küçük yaşta bulunmaları, bazı rivayetlerin güvenilirlik durumunun tartışılması, ayrıca konuyla ilgili hiçbir rivayetin mütevâtir haber derecesine ulaşmaması bu olayın geçmişte vuku buldu­ğu iddiasının kesin bir kanıta dayanmadığını gösterir.

Böyle bir olay herkesin dikkatini çekmesi gerekir­ken böyle olmamış, dünyanın başka yerlerinde görüldüğü kaydedilmemiş, tarih ve astronomi literatürüne intikal etmemiştir.

Bu yorum karşı görüş sahiplerince eleştirilmiş ve yukarıda belirtilen gerek­çeler özetle şöyle çürütülmeye çalışılmıştır…

“Ay yarıldı” diye tercüme edilen cümleye, “Ayın yarılması, ay doğduğu sırada karanlığın yarılması anlamına gelir, çünkü Araplar bir konunun açıklık ka­zanması durumunda kamer (ay) kelimesine dayalı deyimler kullanırlar; şu halde burada da artık durumun açıklık kazandığı anlatılmaktadır” tarzında mecazî an­lamlar verenler olmuşsa da müfessir Ebû Hayyân gibi âlimler bunları mesnetsiz bulup eleştirmişlerdir…

Resul-i Ekrem’in bu semavî ha­diseye işaret eden ve kamerin bölündüğünü gösteren parmakları Arap şirkinin cep­hesinin yarılmış ve yokluğa mahkum olmuş olduğunu gösteriyordu. Muhammed Esed’e göre de konuya ilişkin rivayetlerin sübjektif ger­çekliğinden kuşkulanmak için bir sebep yoktur; gerçekte meydana gelen şeyin ise, alışılmamış optik bir yanılsamaya yol açan, yine aynı ölçüde alışılmamış bir tür kısmî ay tutulması olması muhtemeldir. Fakat olayın mahiyeti ne olursa olsun âye­tin ona değil gelecekteki bir olaya, yani “son saat” (kıyamet) yaklaşırken meyda­na geleceklere ilişkin olduğu kesin gibidir. Şu var ki yazarın “Râgıb el-Isfahânî,’inşakka’l-kamer’ (ay yarıldı) ifadesinin, kıyamet gününden önce vuku bulacak kozmik fela­keti -dünyanın sonu olarak bildiğimiz vakıayı- gösterdiği şeklinde yorumlanması­nı haklı görmüştür” ifadesi gerçeğe uymamaktadır…

Bu konuda kapsamlı ve özlü bir inceleme gerçekleştirmiş olan îlyas Çelebi, Gazzâlî, Muhyiddin İbnü’l-Arabî ve Şah Veliyyullah ed-Dehlevî gibi sûfîlerin, ayın gerçekten yarılmış olmayıp bakanların gözüne yarılmış gibi göründüğü kana­atinde olduklarını kaydetmekte, “Görüldüğü üzere mutasavvife inşikak-ı kamer mucizesini akla yaklaştırmak ve kabulünü kolaylaştırmak için farklı bir yoruma baş vurmuştur. Kanaatimizce bunun yerine Hasan-ı Basrî ve Atâ b. Ebû Rebâh’a nis­pet edilen, onun kıyamete yakın yanlacağı görüşünü savunsalardı hem kabulünü daha kolaylaştırmış, hem de Elmalılı’nın dile getirdiği itirazlara muhatap olmamış olurlardı” diyerek bu yaklaşımı eleştirmektedir…

Şah Velİyyullah’m bu konudaki bir ifadesi ise şöyle­dir: “Ayın yarılmasına gelince, bize göre bu bir mucize olmayıp Allah Teâlâ’nın Kamer sûresinin ilk âyetinde buyurduğu üzere kıyamet alâmetlerindendir; fakat bu, Hz. Peygamber’in (s.a.) meydana gelmeden önce onun olacağını haber vermiş ol­ması açısından bir mucizedir.” (Diyanet Kur’an Yolu Tefsiri-54/1-2 açıklaması)

This entry was posted on Pazartesi, Temmuz 7th, 2008 at 10:26 and is filed under AYIN YARILMASI. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

There are currently 7 responses to “Ayın yarılması-Diyanet tefsiri”

Why not let us know what you think by adding your own comment! Your opinion is as valid as anyone elses, so come on... let us know what you think.

  1. 1 On Ocak 5th, 2012, Ali said:

    Hangi İslam
    Çok üzgünüm. Anamdan geleli beri hep dinimize ilgi duydum. Yüce olduğuna inandığım kitabı anlama imkânım kesinlikle yok. Kur-an’ı kerimi âlimlerin anlayabileceği, onlarında bize aktarabileceği düşüncesinden başka dayanak yok. Dinimizce asla tavsiye edilmemesine rağmen, sanki ruhbanmış gibi, sanki dünyalıkla hiç ilgilenmiyormuşçasına bütün dikkat, rikkat, azim ve kudretini kur_an’ı kerimi anlamaya vermiş olanların bile bütün iyi niyetlerine rağmen bir noktada buluşamadıklarını üzüntüyle müşahede ediyorum. Bu konu o kadar dallanıp budaklanmış ki, eminim bu konuyla derin ilgilenenler, benim bu yazımın da bir fraksiyona tabi olduğuna inanacaklardır. Bence geçmişte düşüncelerinin benimki gibi olduğunu ifade eden iyi veya art niyetli olanlar olmuş ve hatta bu düşünce çevresinde düşünce sistemleri inşaa etmişlerdir(zannımca). Bütün hayatını bu işe vermiş olanlar bile, hakikati tam olarak bulamamışlar. Efendim vav çekip bağladığına göre topukların mes edilmesi başın mes edilmesine bağlıyor gibi KPDS sınavlarından 100 alanların çözmekte kavgaya düşebildikleri konular yüzlerce sene müslümanların bölünmesine yol açmış. İnsanlarda çoğunluğa uyarak veya doğduğu yere atfedilen inançlarla amel etmişler. Herşeyden en önemli husus namazdır denirken salat kelimasinin dahi aslında dua etmek olmasından, namazın mecusilerden geçme bir kelime olmasından ve namazın kaç vakit olduğundan, kurana bakılınca secde(sücud) kıyam, rüku dışında net birşey görülememsinden bahsediliyor. Kıldığımız namaz örnek aldığımız atalarımızdan öğrenildiği şekilde devam ediyor. Sizce bilimsel olmasa da kulluk etmesi gereken çoğunluk kendi atalarının evliya olduğuna böylece de yaptığı ibadet ve dini yaşama esaslarının en iyi onlar(kendi ataları)tarafından yorumlandığına ve mübarek keşifleri ilede onay aldıklarına inanarak yada haberleşme bu kadar yayılmadan önce farklı görüşlerin kum gibi olduğunu duymadan atalardan gelen anlatılara teslim olarak yaşandığını anlamaktayız. Diğer düşüncelerin sahibi ve takipçilerince ermiş ya da ulu alim olarak görünenler ise bir önceki grup için art niyetli, dine fitne katan kafirler olarak algılanıyor. Bir alim mantık silsilesi içerisinde analitik düzlemde aklın anlayabileceği tarzda hatta olayın matriksel bir blok diyagramını çıkararak anlattığında her şey çok akla yatkın ve mantıklı görülmesine rağmen acaba bundan sonra karşılaşacağım alim hangi sebeplerle bu düşünceleri nasıl çürütecek düşüncesine kapılıyorsunuz. Ben Allahtan korkmak ve dürüst yaşamaya azmetmekten başka çıkar yol bulamıyorum. İncil bile ana hatları ile 104 kitaptan 4 adet şekle indirilmiş iken biz asla değişmeyen kitabımızdan ortak bir sonuca ulaşamıyoruz. Sıkıntı şurada meseleler iman meselesi haline getirilerek ebedi cehennemlik olmak yada en azından farz olduğunu sanmadığın (mesela abdestte ayak yıkamak gibi kaldı ki bu bile farz ya da değil şeklinde ifade edilince din dışı durumu taraflardan biri için gerçekleşmiş oluyor.)ömür boyu yapılan ibadetler tahlikeye düşüyor. Aslında matemetik, fizik, psikoloji, ilahiyat gibi bütün konulardan uzmanlar kitabımızı anlamak için bir araya gelmeli(Tabi ilahiyatçıların nefsine zor gelmezse). Her bilimden bir gözlükle bakılarak ortak noktada buluşulmalı. İstanbulun 5 yıllık çevre planlaması için 500ün üzerinde uzman devlet imkanları ile yeni parayla milyarlar harcanarak, sırf o iş için yeni ve devasa tesisler inşa ederek bir kaç yıl çalışıyorlar sonrada hiç emek ve masraf harcanmamış gibi rahatça konuyu alınan kararların dışına çıkararak farklı kararlar alıyorlar. Devletler bu tip çalışmaları ve harcamaları fakat bu defa dürüstçe ‘Acaba Allah ne diyor” merakı ile yapsalar ya. gerçi eğer bu güne kadar doğrusu tesbit edilemeden yaşanan dinler eğer kıyamet yakınsa bundan sonra doğru yaşansa ne olur? Allah cümlemizi af etsin.

  2. 2 On Ocak 7th, 2012, Ali Sekülü said:

    Yukarıdaki yorumun yorum gibi değil, benim gibi bir çok kişinin kafasında oluşan sorular gibi algılanmasını arzu ettiğimden, para kazanmanın dışında bir gayretle bilgilendirme yapacağınızı umut ediyorum. Ayrıca aynı duygularla ekonomik durumu zayıf olan bir şahıs olarak sayın Mehmet Okuyan beyefendinin mealini de e-mail adresime gönderebileceğinizi umuyorum. Teşekkürler ederim efendim.

  3. 3 On Ocak 8th, 2012, admin said:

    Mehmet Okuyan’ın Resmi Sitesi:
    http://mehmetokuyan.com/

  4. 4 On Ocak 8th, 2012, Ali Sekülü said:

    Teşekkürler…

  5. 5 On Ocak 10th, 2012, admin said:

    Merhaba,
    Bilimsel konularda olduğu gibi din konusunda da uzmanların, ortaya çıkan yeni sorunlara Kur’an merkezli, evrensel değerler, ortak akıl, sahih gelenek (sünnet) ekseninde İslam’ın bu çağdaki insanlara hitap edecek bir çalışma ortaya koymaları takdir edilecek bir durumdur. Bu site, forum niteliğinde değil kaynak alıntılardan oluşmaktadır.

    Mehmet Okuyan’ın mealinin olduğunu bilmiyoruz. Farklı meallerden karşılaştırılması okumak için aşağıdaki programları ücretsiz indirebilirsiniz.

    Saygılar,

    DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ ÜCRETSİZ KUR’AN ARAŞTIRMA PROGRAMI
    Hasenat (20 farklı Türkçe, 3 İngilizce Meali, Fihrist)
    http://depo3.hasenat.net/hasenat/Hasenat4Kur.rar

  6. 6 On Ocak 10th, 2012, Ali Sekülü said:

    İzanımdaki zayıflıktan ötürü özür dilerim. Ama daha önce açıkladığım gibi bunu web deki bilgi yetersizliğime bağlayın lütfen. Yardımınız için çok teşekkür ederim. Allah razı olsun.

  7. 7 On Ocak 11th, 2012, admin said:

    Allah doğru iş yapan herkese yardım etsin!

Yorum Yaz