-
30th Ağustos 2008

Adanmış ve Aday İnsan

posted in AHLAK |

Adanmış (misyon sahibi) İnsan

*  Adanmış insan, değerlerle iç içe olan insandır.

*  Dalıp gitse bile kendine gelir gelmez değerlerine uygun davranan insandır.

*  Onun değerlerinin önünde yapay, anlık veya geçici zevkler yoktur. Soy bağı, mevki ve makam, karşıt cins, mal mülk, şeref ve itibar asla değerlerin işlerliğini yavaşlatacak bir önceliğe sahip değildir.

*  O, duyduğu her sözü, gördüğü her nesneyi, tanık olduğu her olayı değerleriyle ilişkilendirebilen ve buna uygun sonuçlar çıkarabilendir.

*  Bilgi ve değerler onun için ekmek, su ve oksijen gibidir.

* Onun için her şeyi değerdir; İnsan değerdir, hayvan değerdir, bitki değerdir, yaşadığı her olay bir değerdir. Böylesine değerlerle iç içe olduğunun bilincinde olan insan kendi başına bir değerdir.

* Adanmış insan bir değerdir. O bulunduğu her ortama değer katar. Bu katma değer hep onunladır. Onun bulunduğu her yer değerlidir. Onun yaşadığı her zaman değerlidir. Değer arayanlar onun yanında, o da değerlerin yanındadır. O değersiz yaşayamaz. O kendi başına bir değerdir; onurdur, kıvançtır. O çeşmedir, herkes ondan su almak ister. O ışıktır, herkes onunla aydınlanmak ister, herkes onunla ısınmak ister. O havadır, herkes onu solumak ister. O topraktır, herkes onda ürün olmak ister. O berekettir, herkes onunla verim kazanır. O kurtuluştur, yıkıntılar onunla ayağa kalkar. O sevgidir, umuttur, gelecektir.

 

 

Adanmışlığa Aday İnsan

* Eğer muhatabı konuşuyorsa onu dikkatlice dinlemeli, onu anlamaya gayret göstermelidir.

* Lafı uzatmadan muhatabını anladığını ortaya koyan geri dönüt vermelidir.

* Muhatap ve muhataplarının eksikleri, ihtiyaçları, istekleri ve beklentileri neyse bu sıralamayı göz önünde bulundurmalı, onlara soru sormak yerine hayatından ve güncelden örnekler vermeli, bunu karikatürize edebilmeli, espri yeteneğini kullanmalıdır.

* Sohbete konu ettiği sorunun neden öncelikli olduğunu zaman zaman fırsat buldukça sözleri arasına sıkıştırmalıdır.

* Muhatabının da konuşmasının beklentisi içine girmemelidir.

* Konuşmasının ekseni, muhatap odaklı olmasa da var olan eksiklik, ihtiyaç üzerine olmalıdır. Ne demek istediği açık olmalıdır.

* Dostlarına nasihat etmeli, doğrulardan söz etmeli, ancak henüz sıkı ilişki içine girmediği insanlara karşı nasihat havasına girmemelidir. Onlara gerçeklerden, deneyimlerden, yaşanmışlıklardan kesitler sunmalı, zamanla gerçeklerden doğrulara yönelmelidir. Muhatabına öğüt verme moduna girmektense beraber, ortaklaşa neler yapılabileceğinin üzerinde durulmalı. İkinci görüşmede yeni projeler üretmeli, ancak bunları dile getirmeden önce onun proje tekliflerine kulak vermelidir.

* Kendine bir not defteri edinmeli, nerede hangi konular üzerinde duracağına dair elinde genişçe konu, örnekler ve anekdotlar bulundurmalıdır.

* Kendine güvenmeli, endişeli ve kaygılı bir izlenim vermemelidir.

* Muhatabına güven vermelidir; söz, davranış ve ses tonunda kaygı, endişe değil özgüven hâkim olmalıdır. Kısa süreli ve beklentili konuşmaların muhatapta kaygı yaratacağını unutmamalıdır. Bu yüzden konu üzerinde gerekirse uzunca konuşma yapabilmeli, konuşmasına daima örnek ve anekdotlarla desteklemelidir.

* Olabildiğince politik değerlendirmelerden, grup bağnazlığından ve takım tarafgirliğinden uzak durmalıdır.

* Muhatabının iyi niyetini istismar etmemeli, onu herhangi bir konuda kullanma gibi bir yola asla gitmemelidir.

* Muhatabı konuşuyor, mümkün olduğu kadar sözünü kesmemeli sabırla dinlemelidir; unutulmamalıdır ki etkili son söz size kulak vermeyecek onlarca sözden daha önemlidir.

* Her konuşmasının akabinde kendini yenilemeli, bilgilerini güncellemelidir; eksiklikleri neler ise onu telafi etmeli, daha güçlü bir donanımla muhataplarının karşısına çıkmalıdır.

 

KONUYLA İLGİLİ DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN LÜTFEN AŞAĞIDAKİ BAŞLIKLARI İNCELEYİNİZ…

1) İlahi Kültürde Eleştiri Kültürü
2) İletişim Çatışmaları ve İletişimi Geliştirmenin Yolları
3) Niyet ve Bahane Kandırmacaları
4) Sorumsuzluk, İhmal, Bencillik ve Soyutlanma_Ka’b bin Malik
5) Bahaneler ve Mazeretler
6) Eleştirmek ve Eleştirilmek
7) Eleştirinin Önemi
8) Münafık, İkiyüzlü, Kararsız, İlkesiz ve Duyarsız Kimdir?
9) Münafıkların Özellikleri
10) Ahlak Odaklı Din, Allahlı Dindir
11) Dürüstlük Dinin Özüdür
12) Kur’an’da İlahi Adalet İlkeleri
13) Soru Sormanın Yöntemi ve Adabı
14) Yeni Sınıfın İdeolojisi: Kariyerizm ve Konformizm
15) Ahlak, Adalet, Emek ve Sermaye
16) Kendimizi Kime Beğendirelim?

This entry was posted on Cumartesi, Ağustos 30th, 2008 at 03:55 and is filed under AHLAK. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

Yorum Yaz