-
25th Kasım 2008

“ÖSS Mağdurları” Temalı Film Çalışması

posted in EGİTİM |

BİR AKADEMİYSEN TARAFINDAN YAPTIRILAN “ÖSS MAĞDURLARI: ÖĞRENCİLER VE VELİLER” TEMALI FİLM ÇALIŞMASI HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME

  1. Film ÖSS konusunda Türkiye fotoğrafını çekmeyi amaçlamış ve bu konuda büyük ölçüde de başarılı olmuştur.
  2. Öğrenciler ve velilerin söz konusu filmi izlemelerinin birtakım avantajları ve dezavantajları olabilir. Filmi izlemenin avantajı: Olayın bilincinde olmayan ve ayırdına varmayan öğrenciler ve veliler Türkiye gerçeğini tanımış olurlar. Bu yönde önlemlerini alırlar ve olası sıkıntıları tolere etme yoluna giderler. Dezavantajı ise, stres ve sıkıntı yükünü izledikleri karelerle daha sık ve daha canlı tutmaları olacaktır. Ayrıca bu gerçeği değiştirme yönünde ne velinin ne de öğrencinin fazla başarılı olamayacağıdır.
  3. Film, genel olarak, ÖSS mağdurları üzerinden Türkiye gerçeğini eleştiri üzerine kurgulanmıştır. Kısaca ‘durum tespiti’ yapmıştır. Bu ise –uzun zamandır yaşandığı için- gerek öğretmen düzeyinde ve gerekse halk düzeyinde insanımıza yabancı bir konu değildir. Her birimizin ya evinde veya yakınında benzer tablolar yaşanmaktadır.
  4. Üniversite öğretim üyesi düzeyindeki bu çalışmada, filmde gündeme getirilen sorunlar karşısında gerek veliye gerekse de öğrenciye zaman zaman ışık tutulabilir, çözüm önerileri de sunulabilirdi. Bu olmayınca öğrenci ve veliye verilen mesaj, ‘Stres ve sıkıntı yüküne hazır olun ve bunu sırtlanın’; Veliye ve öğretmene verilen mesaj örtülü olarak, belki de, “Çocuğunuzun, öğrencinin yapacağı her şeyi anlayışla karşılayın veya bazı değerleri bir süreliğine askıya alın” olmaktadır. Bu çalışma pek az mutlulukla, genelde buruklukla ve acı tabloyla sonuçlanmıştır.
  5. Üniversitelerin öğrencilere ayırdığı dar kontenjan, şikâyetlerin çok önemli dayanaklarından biridir. En azından filmin sonunda bu konuda söz sahibi olan YÖK’e yönelik öneriler sıralanmalıydı.
  6. Film boyunca küçük karelerle de olsa sunulabilecek öneriler şunlar olabilirdi:

a)Bugün belli başlı bazı üniversitelerde kaç öğretim üyesi çalışmaktadır?

b)Bu öğretim üyeleri acaba haftada kaç saat derse girmektedirler?

c)Uluslar arası düzeyde bilimsel bilgi ve teknoloji üreten öğretim üyesinin yüzdesi ne kadardır?

d)Anlamlı ve geliştirici projelere imza atamayan öğretim üyeleri, haftada 15-20 saat derse girmeleri durumunda meydana gelecek sonuçlar nelerdir?

e)İkili eğitimin düzenli yapılması, bina sayısının ve öğretim üyesi sayısının artırılması durumundaki olası durumun fotoğrafı nedir?

f)ÖSS’ye girme koşullarını, sınav biçimini ve sayısını değiştirme önerileri nelerdir?

g)Neden üniversitelerde pek çok öğretim üyesi, yeni bilgi üretmek yerine yıllanmış fotokopilerle Ortaöğretime göre çok daha fazla seçmece olan öğrencilere, monolog biçiminde ders vermektedir? Sorgulayıcı bireyler yetiştirmeyen üniversiteler, veliler ve lise mezunu öğrencilerden ne tür sorgulayıcı yaklaşımları beklemektedir?

  1. Herkes, içinde bulunduğu konumda, şikâyet etmeden önce sorunlarıyla ilgili projeler üretmelidir. İlköğretim ve ortaöğretim okullarında çalışan öğretmenler yalnızca üniversite eğitimiyle yetinmemeli, alanıyla ilgili akademik çalışmaları incelemeli ve kendilerini yenilemelidirler. Hatta dünya ülkelerinin diğer okullarındaki gelişmeleri takip etmeli ve bilgilerini sık sık güncelleştirmelidirler. Üniversite öğretim üyelerinin ise yalnızca bilgilerini güncellemesi ve akademik çalışmaları incelemesi yetmez. Onlar, ülkelerindeki sorunlara ışık tutacak öneriler, çözümler ve projeler üretmelidirler. Kendi kaynaklarını kendisi yaratabilmelidirler.
  2. Ülkemizdeki herhangi bir alandaki bir sorun diğer sorunlardan bağımsız değildir. Diğer alanlardaki sorunların çözümüyle birlikte ortaya çıkacak değişim ve gelişimin daha kalıcı olacağı bilinmelidir.
  3. Ve yine bilinmelidir ki öneri ve çözüm içermeyen serzeniş, yakınmalar ve şikâyetler, karanlıkları taşlamak ve karanlıklarda bağırma gibi anlamsız amaçlara hizmet edebilir.

This entry was posted on Salı, Kasım 25th, 2008 at 14:38 and is filed under EGİTİM. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

Yorum Yaz